Yaklaşık 500 erkeğin katıldığı programda, kadınların toplumsal hayattaki yeri, yaşadıkları sorunlar ve çözümde erkeklere düşen sorumluluklar ele alındı.
Konferansın ana temasını Prof. Dr. Aydın şu sözlerle özetledi:
“Önce erkeklerin eğitilmesi gerekiyor. Kadınların hayatın her alanında hak ettiği yeri alabilmesi için önce biz erkeklerin değişmesi gerekiyor. Çünkü toplumu dönüştürecek olan, bu farkındalığı içselleştiren bizleriz.”
Aydın, konuşmasında 8 Mart’ın tarihçesine de değinerek, kadın emeğinin ve mücadelesinin önemini vurguladı:
“Bugün 8 Mart. Ancak bu tarih, sadece çiçek vererek kutlanacak bir gün değildir. 1857’de ABD’de tekstil işçisi kadınların daha iyi çalışma koşulları için başlattığı grevde 129 kadının hayatını kaybetmesiyle, bu gün bir farkındalık sembolü haline gelmiştir. Dolayısıyla, kadın hakları meselesi yalnızca bugünün değil, insanlık tarihinin en önemli konularından biridir.”
Aydın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadın haklarına verdiği önemi şu sözlerle dile getirdi:
“Atatürk, ‘Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın’ diyerek, Türk kadınının toplumsal hayatta hak ettiği yeri almasının gerekliliğini vurgulamıştır. Atatürk’ün öncülüğünde, Türk kadını dünyadaki birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkına kavuşmuş, eğitimde, iş hayatında ve siyasette önemli roller üstlenmiştir. Bugün bizlere düşen görev, Atatürk’ün açtığı bu yolu daha da ileriye taşımaktır.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadın hakları konusundaki hassasiyetine de vurgu yapan Aydın, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kadın, insanlığın yarısıdır. Kadınları dışlayan bir toplum, gücünün ve potansiyelinin yarısını kaybeder’ diyerek, kadının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bugün kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer alması için atılan her adım, ülkemizin geleceğine yapılan bir yatırımdır. Bizler de bu anlayışla hareket etmeli, kadınları hayatın her alanında desteklemeliyiz.”
Aydın, Türk tarihinde kadınların üstlendiği önemli rollerin altını çizerek, onların vatan savunmasından ekonomiye, bilimden sanata kadar birçok alanda iz bıraktığını şu sözlerle dile getirdi:
“Kadın, tarihimizde her zaman en ön safta yer almıştır. Cephede Nene Hatun, Halide Edib, Kara Fatma gibi kahramanlarımız vatanı için mücadele ederken, ilimde ve sanatta da kadınlarımız ülkemize ışık tutmuştur. Bugün de Anadolu’nun her köşesinde, tarlada çalışan, fabrikada emek veren, sınıfta öğrenci yetiştiren, iş dünyasında başarıdan başarıya koşan kadınlarımız, Türkiye’nin kalkınmasına büyük katkı sağlamaktadır. Bizler, bu ülkenin her karış toprağında emeği olan kadınlarımıza saygı duymak, onların haklarını korumak zorundayız.”
Katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada Prof. Dr. Kemalettin Aydın şu ifadeleri kullandı:
“Kadınların yıllardır sürdürdüğü hak ettiği değeri görme mücadelesine omuz vermek zorundayız. Bu mücadeleyi sadece kadınların sorunu gibi görmek büyük bir yanlıştır. Bizler, adaleti savunan, kadına her alanda hak ettiği yeri teslim eden bireyler olmalıyız.
Evde, iş yerinde, okulda, sokakta… Hayatın her alanında kadınların haklarına saygı duyan, emeğine değer veren, sözüne kulak veren bir duruş sergilemek zorundayız. Çünkü eşitlik bir lütuf değildir. Kadınlar bizden bir ayrıcalık beklemiyor, haklarını istiyorlar. Ve bu hakları teslim etmek, geciktirmeden hayata geçirmek bizim görevimizdir.”
Etkinlik boyunca erkek katılımcılara kadına yönelik şiddet, iş hayatında fırsat eşitsizliği ve toplumdaki önyargılar gibi konularda farkındalık kazandıracak bilgiler aktarıldı. Ayrıca günlük yaşamda erkeklerin üstlenebileceği sorumluluklar ve değişimin nasıl başlayacağına dair somut öneriler paylaşıldı.
Konferans sonunda katılımcılar, kadınlar gününde böylesine anlamlı bir farkındalık çalışmasına dahil olmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, benzer programların devam etmesi gerektiğini ifade etti.