MEKTEB-İ TIBBİYE-İ ŞAHANE'DE MEZUNİYET COŞKUSU
Hamidiye Külliyesi’nde düzenlenen törende, bir milletin sağlık ideallerine adanmış binlerce genç meslek mensubu büyük bir coşku ve gururla uğurlandı.
Törene, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner’in yanı sıra çok sayıda akademisyen, idari personel, mezun öğrenciler ve aileleri katıldı.
Rektör Aydın’dan Tarih, Sorumluluk ve Vicdan Vurgusu
Törende yaptığı konuşmayla büyük alkış alan SBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin taşıdığı tarihî misyonu hatırlatarak, sağlık mesleğinin yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda ahlaki ve toplumsal bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti. Rektör Aydın:
“Bugün burada sadece bir mezuniyet töreni değil, tarihe düşeceğimiz kıymetli bir notun şahitliğini yapıyoruz. Sizler yalnızca bilgiyle donanmış bireyler değil, aynı zamanda bu milletin vicdanını, merhametini ve idealini temsil edecek sağlık neferlerisiniz. Bu cübbenin altında sadece diplomalar değil, büyük bir miras, derin bir sorumluluk ve tertemiz bir adanmışlık var.”
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin tarihî hafızasına da dikkat çeken Aydın, Çanakkale, Galiçya, 14 Mart 1919 direnişi, 15 Temmuz ve Covid-19 pandemisi gibi kritik dönemeçlerde tıbbiyelilerin taşıdığı öncü role atıfta bulundu. Konuşmasında duygusal tonları ve tarihsel göndermeleri harmanlayan Rektör Aydın, şunları söyledi:
“Bu kurumun duvarlarında sadece ders notları değil, aynı zamanda Çanakkale’de düşmana karşı şifa sunan, Galiçya’da yaralı askerlerin başında son nefesini veren, 14 Mart sabahı işgale direnen tıbbiyelilerin izleri vardır. 15 Temmuz’da önlüğünü zırh, hastasını siper bilen hekimlerin, Covid-19’un karanlığında ailesini geride bırakıp hastasına nefes olan gönül kahramanlarının izleri vardır. Ve elbette 6 Şubat depremlerinde, bir canı daha kurtarabilmek için kendi canını hiçe sayan, o adsız fedakârların sessiz kahramanlıkları da burada yazılıdır.”
Özgür Filistin’e Destek Mesajı: “Gazze Bizim Sınavımızdır”
Rektör Aydın, konuşmasının bir bölümünü ise dünyadaki adaletsizliklere ve mazlum coğrafyalardaki insanlık trajedilerine ayırdı. Özellikle Gazze’de yaşanan katliamların insanlık vicdanında onarılması güç yaralar açtığını vurgulayan Aydın, şöyle konuştu:
“Bugün burada sadece bir mezuniyet konuşması yapmıyoruz; aynı zamanda bir duruşu da sergiliyoruz. SBÜ olarak, Gazze’de aylardır devam eden soykırıma sessiz kalmayacağımızı, sağlıkla inşa edilen bir medeniyetin evlatları olarak mazlumların yanında olduğumuzu haykırıyoruz. Gazze bizim sınavımızdır. O sınavda insanlığını unutanlara inat, bizler dualarımızla, irfanımızla ve insan sevgimizle Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Özgür Filistin, sadece bir coğrafi talep değil; insanlığın onurudur!”
Bu ifadeler, salonda bulunanlar tarafından uzun süre alkışlandı.
7891 Mezun, 231 Askerî Sağlıkçı Göreve Uğurlandı
Rektör Aydın konuşmasında, bu yıl mezun edilen öğrenci sayısına da değinerek önemli rakamları paylaştı:
“Bu yıl itibarıyla üniversitemizden 7891 mezunumuzu uğurluyoruz. Bunların 3065’i Gülhane Külliyemizden, 4826’sı Hamidiye Külliyemizdendir. Ayrıca, 231 kahraman evladımızı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin nam ve hesabına yetiştirdiğimiz askerî sağlık profesyonelleri olarak göreve gönderiyoruz. Onlar yalnızca bir diplomayla değil, bir sancağa, bir yemine ve bir millete sadakatle yola çıkıyorlar.”
Konuşmasının sonunda mezunlara seslenen Rektör Aydın, “Bu meslek bir adanmışlıktır. Nerede olursanız olun, bu üniversite size bir telefon kadar yakındır. Bilgimizle, tecrübemizle, duasıyla sizlerle olmaya devam edeceğiz. Yolunuz açık, vicdanınız rehber, hizmetiniz hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.
Bakan Memişoğlu’ndan Empati ve Adanmışlık Vurgusu
Törende konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ise mezunlara yönelik tavsiyelerinde sağlık mesleğinin özünde insan sevgisi ve hizmet ruhu olduğunu vurguladı:
“İyilik yaptığınızda aldığınız iç huzurun karşılığı, parayla ya da unvanla ölçülemez. Sizler bu mesleğin sadece uygulayıcıları değil, aynı zamanda ruh taşıyıcısısınız. Empatiyle, şefkatle ve tevazuyla yürümeniz gereken bir yolun başındasınız.”
Sağlıkta son 23 yılda yaşanan reformları hatırlatan Memişoğlu, Türkiye'nin sadece sağlık hizmeti sunan bir ülke değil, aynı zamanda sağlık teknolojisi ve bilgisi üreten bir merkez haline gelmesi gerektiğini belirtti. Mezunlara hitaben “Siz bizden daha iyi olmak zorundasınız” diyerek ülkenin sağlık geleceğini emanet etti.
Mehmet Ali Caner’e Duygusal Anma: “Bugün Mezun Olacaktı…”
Tören, hüzünlü ve unutulmaz bir vefa sahnesine de ev sahipliği yaptı. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden tıbbiyeli öğrenci Mehmet Ali Caner, arkadaşlarının mezuniyetinde anıldı. Sahneye davet edilen baba Tamer Caner’in şu sözleri salondaki herkesi duygulandırdı:
“Bugün mezun olacaktı, ama mezun olamadı. Arkadaşları adına seviniyoruz, kalbimiz buruk. Allah kimseyi evlat acısıyla imtihan etmesin. Gerçekten çok zor…”
SBÜ yönetimi tarafından hazırlanan hatıra plaketi, aileye takdim edilerek Caner’in adı ve anısı ölümsüzleştirildi.
Tören Horonla Sonlandı: Sağlıkla, Neşeyle, Birlikte
Törenin finalinde kepler gökyüzüne fırlatılırken, mezuniyet coşkusuna Karadeniz neşesi karıştı. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Rektör Prof. Dr. Kemalettin Aydın ve İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner’in öğrencilerle birlikte horon oynaması, törendeki heyecanın zirveye çıktığı anlardan biri oldu. Bu kareler, üniversitenin tarihine unutulmaz bir not olarak düştü.