HABERLER
X

Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Töreni

Üniversitemizin 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Töreni, Milli Eğitim Bakanı Sn. Mahmut Özer’in teşrifleriyle Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane Külliyesi 15 Temmuz Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 


Törenin açılış konuşmasını yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl "Sultan Abdulhamid Han’ın kıymetli mirası Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane’nin yeniden hayat bulması adına kurulan Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin şerefli yolculuğunun başladığı 6 Kasım 1903 yılından bugüne üniversitenin banisi II. Abdülhamid Han başta olmak üzere, kuruluş amacının ifa ve ihyası için taş üstüne taş koymuş tüm emek ve emel sahibi mihmandarlarımıza ve halihazırdaki yol arkadaşlarımıza ve tabii ki bizlerin ufkunu genişleten Sayın Cumhurbaşkanımıza ve zat-i devletlerinize sonsuz şükran ve minnet duygularımı sunarken aldığımız bayrağı hak ettiği yere taşımak adına onurla ve canla başla mücadele ettiğimizi, edeceğimizi saygı ve muhabbetle ifade etmek isterim." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin yeni bir üniversitesi olmasına rağmen kısa sürede Türkiye’nin en kaliteli üniversiteleri arasında yer aldığını dile getiren Erdöl, “Üretken akademik anlayışın geçmişten geleceğe iliklenen köprüsü Sağlık Bilimleri Üniversitesi taze bir soluk olarak eğitim hayatına yeni başlamış olmasına rağmen dünya çapında köklü üniversitelerle yarışır hale gelmiştir.
Üniversitemiz uluslararası derecelendirme kuruluşu “Shangai Ranking Consultancy” tarafından yapılan 2022 yılı Dünya Üniversiteleri Akademik Sıralamasında (ARWU) ilk 601-700 üniversite arasında yer alarak büyük bir başarıya imza atmıştır.
Aynı şekilde Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerin performansının değerlendirildiği “2021 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu”nda yer alan değerlendirme kriterlerine göre ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış kurum adresli yayın sayısı, Öğretim elemanı başına düşen ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış yayın sayısı ve açık erişim imkânı bulunan kurum adresli bilimsel yayın sayısının en yüksek olduğu üniversiteler sıralamasında birinci olduk. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış kurum adresli yayın sayısının en yüksek olduğu üniversiteler arasında da Hacettepe’nin ardından ikinci olduk.
2015 yılında kurulan ve 2016 yılında eğitime başlayan genç ancak kaliteli ve DUMANSIZ ÜNİVERSİTE’nin Rektörü olarak büyük bir gurur içindeyim. Tüm kadrolarıyla ilim ve bilim yolunda hadimiyete adanmış üniversitemizin elde ettiği başarılardan onur ve gurur duymaktayım. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Daimiyet ve kaimiyet ile çalışmalarımız ve başarılarımız devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin yurt dışı faaliyetlerine de değinen Prof. Dr. Erdöl, "Ülkemizin yurt dışında eğitim birimi açan ilk üniversitesiyiz. Ülkemizin yurt dışında Türkçe eğitim dili ile mezun veren ilk üniversitesiyiz. Ülkemizin yurt dışından tıpta uzmanlık eğitimi veren tek müessesesiyiz. Bizim Batılılardan önemli farkımız şu: Onlar beyin sömürüsü yapıyorlar. Biz bir merhamet medeniyetinin temsilcisi olarak oralara ülkemizin merhamet elini uzatmaya gayret ediyoruz." şeklinde konuştu.


Bakan Özer, programda yaptığı konuşmada, İstiklal Caddesi'nde yüreklere acı düşüren saldırıda şehit olan vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diledi.
Türkiye'nin milletiyle birlik beraberlik içerisinde, sadece kendi vatandaşları için değil tüm dünya mazlumlarının sesi olmaya emin adımlarla yürüyeceğini, birlik ve beraberliğini hiçbir saldırının bozamayacağını vurgulayan Özer, "Bu saldırılar geçecek, milletimiz çok daha güçlü şekilde birlik beraberliğini tazeleyecek, yaralarını saracak ve geleceğe çok daha umutlu bir şekilde bakacak." dedi.
Mahmut Özer, en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesi beşeri sermaye olan ülkelerin, rekabet güçlerini artırmak adına eğitimin tüm kademelerinde eğitim çağı nüfusunu okulla buluşturmak için büyük çabalar sarf ettiklerini anlattı.
Bugün rekabet ettikleri OECD ülkelerinin, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bu farkındalıkla ülkelerinde okullaşma oranlarını yüzde 90'ların üzerine çıkardıklarının, eğitimde evrenselleşme, kitleselleşme süreçlerini tamamladıklarının görüldüğünü aktaran Özer, "Türkiye'ye geldiğimiz zaman, 2000'li yıllarda içler acısı bir durumda olduğumuzu da eğitim tarihine not düşmemiz gerekiyor. Çünkü 2000'li yıllarda bu ülkede okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı sadece yüzde 11'di. Ortaöğretimdeki okullaşma oranları sadece yüzde 44'tü. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranları yüzde 14-15'ler seviyesindeydi." bilgisini verdi.
Özer, son 20 yılda, okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde sessiz bir devrim gerçekleştiğini, Türkiye'nin hiçbir bölgesinde ayrım yapılmadan tüm ücra köşelere kadar eğitim birimlerinin ulaştırıldığını dile getirdi.
2000'li yıllarda 300 bin dersliği olan bir eğitim sistemi varken, bugün 857 bin dersliği olan bir eğitim sistemine kavuştuklarına dikkati çeken Özer, şunları kaydetti:
"2000'li yıllarda 74'ler civarında olan üniversite sayısı, tüm yükseköğretim çağ nüfusuna hizmet verirken, bugün 209 üniversitenin olduğu bir yükseköğretim sistemine sahip olduk. 19-20 yıl bir ülkenin tarihinde çok uzun yıllar değildir ama çıktılara baktığımızda, ülkenin beşeri sermayesinin toparlandığı bir döneme karşılık gelmektedir. Çünkü 5 yaşındaki okullaşma oranları 2000'li yıllarda yüzde 11'ken, bugün yüzde 97'ye ulaştı. Ortaöğretimdeki net okullaşma oranları yüzde 44'ken bugün yüzde 95'e ulaştı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranları yüzde 14'lerden yüzde 48'lere geldi. Yani eğitimin tüm kademelerinden bu ülkenin evlatlarının rahat, ücretsiz, eğitimde fırsat eşitliğini merkezine alacak şekilde eğitimle buluşması sağlandı."
- "TÜRKİYE'DE BAZILARI EĞİTİM KENDİ TEKELLERİNDE OLSUN İSTİYOR. O ESKİ TÜRKİYE'YDİ"
Bakan Mahmut Özer, 2000'li yıllarda ortaöğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 39,2'yken, bugün yüzde 94,66 olduğunu, yükseköğretimdeki kadınların okullaşma oranının 2014'ten itibaren erkekleri geçtiğini belirterek, ortaokul kademesinde okullaşma oranının da yüzde 99.44 seviyesine geldiğini ve kız çocuklarının oranının erkeklerden çok daha fazla olduğunu dile getirdi.
Tüm bunlar yapılırken kaliteden asla ödün verilmediğini belirten Özer, eğitimde kalitenin öneminden bahsetti. Özer, SBÜ'nün 2015'te kurulduğunu, 2016'da öğrenci almaya başladığını anımsatarak, şu anda geldiği noktanın, kalitenin bir süreç olduğunu gösterdiğini söyledi.
Özer, şöyle devam etti:
"Eğer siz kaliteyi merkeze alıp, kaliteli bir şekilde büyümeyle ilgili lojistik her türlü desteği verirseniz, kaliteyle ilgili bir sorun olmaz. Ama Türkiye'de bazıları istiyor ki eğitimin tüm süreçleri kendi tekellerinde olsun. O eski Türkiye'ydi. O Türkiye bitti. Artık yepyeni bir Türkiye geliyor, gençleriyle, eğitimli insanlarıyla, vatandaşlarıyla hiçbir ayrım yapmadan, 85 milyonu kucaklayan bir Türkiye geliyor. İşte bunun mimarı var. Sayın Cumhurbaşkanımıza, eğitime son 20 yılda vermiş olduğu tüm bu destekler için, her yıl Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin diğer bakanlıkların bütçesinden fazla olması için yaptığı pozitif ayrımlardan dolayı en içten şükranlarımı sunuyorum."
Özer, MEB olarak, yükseköğretim kurumlarının çok daha güçlü hale gelmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ettiklerinin altını çizdi.
SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ile geçmişte, "Mesleki eğitimdeki bu güçlenme, kalkınma hamlesini gerçekleştirirken, özellikle biyomedikal, biyoteknoloji alanında ortak hareket edelim. Ar-Ge merkezleri kuralım ve her türlü finansal desteği de biz sağlayalım." diye konuştuklarını aktaran Özer, şunları kaydetti:
"Akademik açılış vesilesiyle buradan deklare etmiş olalım. Türkiye'nin ilk biyomedikal alanındaki Ar-Ge merkezini Sağlık Bilimleri Üniversitemizle birlikte kuracağız. Üniversitemize de altyapı çalışmaları için 10 milyon TL'lik bütçeyi Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz vereceğiz. İstediğimiz, öğrencilerimizle birlikte Ar-Ge, inovatif çalışmalar yapmak, patent, faydalı model, marka, tasarım ki bu ülkenin kalkınması için en kritik alanlardan biri, bu kapasiteyi güçlendirmek, özellikle biyomedikal alandaki cihazlardaki dışa bağımlılığı engellemek ve yerli üretimle ülkemizi güçlendirmekle ilgili tüm bilgi birikimlerini paylaşabilmek. Biz her türlü bütçeyi bu Ar-Ge merkezi için sağlayacağız."

Öğrencilerin de konuşma yaptığı törenin sonunda, Erdöl tarafından Bakan Özer'e hediye takdim edildi. Bakan Özer de Dünya Üniversiteler Arası COMBAT Dövüş Sporları Karate Dünya 3'üncüsü Rabia Çalış'a ödülünü verdi.

17-11-2022

Haber Galerisi